“Sofranızda iki kap yemek bire düşmüşse bunun nedeni Allah değil, sizi sömüren şeytani zekalı kuldur” dediğimizde bir kısım ilahiyatçılar, hakimiyet Allah’ındır, ya da milletindir ufkunda takılıp kalanların kalıntısı olsa gerek, “eksen kaymasından” tutun, “dinden çıkmışlığa” kadar bizi ötelediler.!
Ötelendikçe sesimiz çıkmaz sandılar ama gelinen finalde Allah onlara belayı öyle daha güçlü verdiki, “Erdoğan bizim için adeta ikinci peygamber gibidir” diyen seviyesiz ve seciyesiz çukurlar bile iman ettikleri Erdoğan’dan yüz çevirdiler.
Normal mi.?
Normal.!
İmanı şeytani olanın, rahmanda riyası olur.!
Çünkü demokrasi ve insan hakları dediğimiz
yasamızın temeli olan Kur’an der ki;
Hiç bir kimseye teslim olmayın ve kanun koyucu olarak ise Allah’ı tanıyın.!
Peygambere bile sen çoban değilsin gözetleyicisin ve kanunları uygulayıcısın diyen bir kitap nasıl hakikat kitabı olamaz.!
İslam, aklın ulaştığı en uç mefkûreyi hedef gösteren ve siz ilerledikçe hedefi ilerleyen felsefe dinidir.
İslam bir duruşun, bir ufkun, bir onurlu varoluşun adıdır.
Bu dini ritüel ve gösteri yönüyle ele alıp, bu kumaştan kendine elbise dikenler, asla felsefi hakikati anlayamayacaklardır!
İşte bu ışığı göremeyen ve hakikati yakalama şansı olmayanların, anlamak istemediği gerçeklerden biri de faizdir.!
Faiz neden yasak olsun ve buna ne gerek var.?
Bırakında rahat rahat işimize bakalım para kazanalım.!
Şöyle:
Siyasi yozlaşmaya, ekonomik dengenin uçuruma gitmesine, zengin ile fakirin makas aralığının büyümesine, bireyin bedenini satıp kazanç sağlayan fahişe olmasına neden olan ana bela, faizdir.!
Bilmeyenler için daha net ifade edelim.
Yüzbinlira biriktirdiniz ve bu parayı yatırıma dönüştürmeden bankaya gittiniz.
An itibariyle %25 faizle bankaya paranızı teslim ettiniz size yirmibeşbin lira ödeme yapacak ki ayda ikibinliradan fazla kazanç sağladınız demektir.!
Eee bu ülkede asgari ücret 1500liradan az..!
Nasıl olduda, siz hiç çalışmadan ayda 2000liradan fazla kazanç sağladınız.!
Yani nasıl olur da, sizin 100.000 liranızın olması, size çalışmadan 2000lira kazanç sağlar.?
Burada bir terslik yok mu.?
Zaten sen parayı tasarruf yapıp kenara koyarken, kendine zulm etmeye başladın.!
Sen o parayı biriktirmesen o bankada söz konusu parayı senden alıp bana satamayacaktı.
Çok basit, kazandığını harca ki, piyasa nakit sıkıntısı çekmesin.
Yani kardeşim;
Senin paranı enflasyon oranı ile senden alıp sana %25 faiz öderken, yarın paraya sıkışan komşun bankaya geliyor ve banka O’na parayı %40dan satıyor.
Üretim var mı.?
Yok.!
Bu kazanç nerden sağlandı.?
Paradan.!
Faiz neydi.?
Paradan para kazanmak suretiyle insanı sömüren şeytani sistem.!
Paranın paradan kazanç sağlaması matematik olarak mümkün olsa da, sosyal gerçeklik olarak faizin yerini insan alır.
Eriyen para sömürülen insan, güçlenen para ise sömüren şeytani zekalı insandır.
Sen ne yaptın.?
Müslüman olarak bu sisteme alet oldun.!
Şimdi sen hangi yüzle Allah’ın huzuruna gidip namaz kılacaksın.!
Pislik olsun o namaz kılanlara.!
Üzerinde, komşusunun veya akrabasının faizden bulaşmış kanı ile namaz kılandan daha zalim kim olabilir.!
Dostlarım:
Makalenin girişinde dediğimiz gibi “Sofranızda iki kap yemek bire düşmüşse, bunun nedeni Allah değil, sizi sömüren şeytani zekalı kuldur”
Çünkü Allah, bize anayasayı göndermiş ve en geç anlayana göre anlatmış.!
Hâlâda anlamıyorsan, sorumlu da değilsin.!
Düş yakamızdan.!
Gidip, kendine dahi hayrı olmayan müftüye, günah satma..!
O müftümün kendine faydası olsa, bu hakikatleri O müftü anlatır.
Yazık olsun gerçeğin üstünü örtene.!
Bizi sömüren, kanımızı emen bankalara sessiz kalan hükümetin, ekmeğe zam gelince un fabrikasını suçlamasından daha komik ne olabilir.!
Aklımızla alay edilmesine müsade etmeyin.!
Faiz, sınıfsal farkı ortaya çıkaran en büyük mikroplardan biri olduğu için, kazancı biraz düşen bir gurubun Erdoğan düşmanlığıda burdan başladı.
İkinci peygamber diyenler acaba mı demeye başladı.!
Ne demiştik.
İmanı şeytani olanın, rahmanda riyası olur. Bu gayri samimi laahlaki anlayış, insanlığın sonu olacak duruma geldi.
Eleştirenleri öteki, peygamber diyenleri bizimki derseniz:
Allah, başınızdan belayı eksik etmez.!
Allah bela isteyene bela, hayır isteyene hayır verir.
Sen faizden beslenirsen, belayı açık dua ile istersin.!
Akıl bu gerçeği göstermiyor mu.?
Aynı zamanda akıllı insan, eleştiriye açıktır.!
Gelinen finalde ise, faizde dünya ikincisi olduk.!
Gelişimde dünyada kendimize yeterince yer bulamasakta, faizcilikte zirveyi zorluyoruz.
Arjantin denen ülke olmasa, faizde birincilik bizim olacak, “şeytanın izni” ile…
Allah’tan korkunuz yok anladım, şeytandan da mı korkunuz yok..!
Bu çirkinlik şeytanın bile aklına gelmez.
Bir yatırımcı bankadan yüzmilyon alacak, bir senede yüzkırkmilyon ödeyecek.
Nasıl olabilir böyle bir şey.
1. Aklı olan yatırımcı o parayı alıp iş yapmaz, sende işsiz kalırsın.!
Batışı uzun sürecek olan devlete, garantili memur olmak için rüşvet dahi verirsin.!
2. “Çılgın projesi” olan yatırımcı alır ve sana 10lira olan ürünü 14 liraya satar sende.!
Neden ?
Faiz maliyeti.!
“ Allah bakkal Ahmet’in belasını versin” dersin.!
Suçluyu komşu bakkal zan edersin.!
Çünkü, bu ülkede arası açılmayan, birbirine düşman edilmeyen, sadece esnaf ile halk kalmıştı.!
Ellerinde dosyalarla zabıtaları gezdirip, fiyata müdahale ederiz diye sünnetçi korkusu ile, ülke idare edilmez.
Size 15yıl öncede söylendi bunlar.
“Üretim”, pazarlama” ve “markalaşma” denildi ama siz “inşaat ya rasulallah” dediniz.!
Gemide kaptan siz olduğunuz için, hep birlikte batıyoruz.
Kısaca bu ülke bu faiz oranı ile, çok yakında kepenk kapatır.
Aslında faizlerin sıfır oranlarında olduğu Libya yıkılırken bir “dur” demeliydik ve karşı çıkana Amerika ağzıyla “katil” dememeliydik.
Neyse çokta geç kalmış sayılmayız, yeterki aklı işletelim.!
Doğru yolda olana selam olsun.!