Global düzeyde ekonominin küçülmesine ilaveten son çeyrekte tedarik zincirinde de bozulmalar nedeniyle talebin istenen ölçüde karşılanamaması ile karşı karşıya bulunmaktayız. Öncelikle bu süreci daha önce test etmiş bir ekonomi yapısına sahip iş dünyamız ile toplumun tüm bileşenleri dönemin geçici olduğunu bilmelidir. Bugün gelinen aşamada yüksek faiz ve döviz kuru dalgalanması ekonomimize ciddi zararlar vermiş/vermektedir. Öncelikle önümüzü görebileceğimiz sağlıklı bir süreci hep birlikte özümsememiz gerekmektedir.
Pandeminin tüm olumsuzluklarına rağmen ülkemizin yatırım, üretim ve ihracat için önemli fırsatlar sunacağını, ekonomideki enflasyonist baskının durağan hale dönüşeceğine inanmalıyız. Bunun için, yaşanan süreçte birlik ve beraberlik içinde olmamız, ülkemizin geleceğini tek hedef olarak belirleyerek buna göre çalışmamız gerekmektedir. Aynı geminin içinde yer alan bu ülkenin fertleri olarak, başka Türkiye olmadığı bilinci ile çalışmalıyız”