Saadet Partisi Giresun İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Filistin ve Lübnan’da acımasızca ezilen insanımızın sesini ve acısını duyurmak için düzenlediği Vicdanın Sesini Duy Harekete Geç sloganlı basın açıklaması Atatürk Meydanında yapıldı. İl Başkanı Abdülkadir Bektaş ve il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ile halkın katılımı ile yapıldı.
İl Başkanı Bektaş açıklamasında “Peygamber Efendimiz “Sizden biri kötülük veya haksızlık gördüğünüz zaman onu eliyle düzeltsin, eliyle düzeltemiyorsa diliyle düzeltsin, onunla da düzeltemiyorsa kalbiyle buğz etsin” diyor. Kötülükleri eliyle düzeltmeyi yapacak olan bugün devleti yöneten hükümettir. Hükümetin yaptığı sadece kötülükleri kınamak. Bunu bizler zaten yapıyoruz. Ak Partili kardeşlerim bakın kınama olayını biz yapıyoruz. Ancak siz de kınama yapıyorsunuz. İcraatı kim yapacak? Biz mi yapacağız? Devlet aygıtını yönettiğinizi bilmiyorsunuz. Bizim sorumluluğumuz sadece dilimizle bunu söyleyebilmektir. Bugün İsrail zulüm yapabiliyorsa, Filistin’den sonra Lübnan’ı da bombalıyorsa bu sizin beceriksizliğinizdir. Acaba bir sonraki aşaması nedir? Buna dur demek lazım, buna dur diyecek olan devletimizin kıymetli yetkilileridir. Bunu söylemek muhalefet etmek değildir. Devleti yönetenler, muhalefet gibi harekette bulunmayı kessinler. Onlardan tek beklediğimiz icraattır. Onlar da bizim gibi kalbiyle buğz etmek istiyorlar. İsrail’e dur demek için Hatay’da, Diyarbakır’da bomba patlamasına gerek yok. Bu işin bundan sonraki aşaması budur. Değerli basın mensupları değerli teşkilat mensupları Allah sizlerden razı olsun. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim, sağ olun var olun” dedi.
İsrail, Bölgeyi Arz-I Mev’ûd Masalları İle Kan Gölüne Çevirmek İstiyor
Daha sonra kürsüye gelen Merkez İlçe Başkanı Saim Öksüz de “Onlarca yıldır emperyalist Batı’nın desteği ve iş birliği ile Filistin’de işgal ve soykırım yapan siyonist İsrail, son bir yıldır tüm dünyanın gözü önünde yakın tarihin en büyük katliamlarına imza atmaktadır. Okulları, hastaneleri, camileri bombalayan bu gözü dönmüş teröristler yaşlı, çocuk, kadın demeden mazlumların üzerine ölüm yağdırmaktadır” dedi.
Bu süreçte tüm savaş suçlarını işleyen, uluslararası tüm hukuk kurallarını yok sayan siyonizme karşı maalesef ki somut adımlar atılmamıştır. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı ve Uluslararası Adalet Divanı’nın kabul ettiği soykırım davasına rağmen katil netanyahu Birleşmiş Milletler toplantısında konuşabilmektedir. Batı’nın bu ikiyüzlü politikalarına yabancı değiliz. Fakat bölgemizdeki işbirlikçileri kabullenmemiz mümkün değildir. Bizler daha ilk günden itibaren tüm bölge ülkelerine hedefin sadece Filistin olmadığını söyledik. Arz-ı mev’ûd masalları ile tüm bölgeyi kan gölüne çevirmek isteyen Siyonizm için bu bölgede müttefik yoktur, sırasını bekleyen kurban vardır. Yemen’i, Suriye’yi, İran’ı ve Gazze’yi bombalayan siyonist teröristler son günlerde Lübnan’da da vahşete başlamıştır. Sırada Mısır’ın, Irak’ın, Türkiye’nin, Ürdün’ün ve daha nice İslam ülkesinin olmadığını kim söyleyebilir? Çizilen sözde haritalarla gözümüze sokulan bu kanlı plana karşı çıkmak için daha ne beklenmektedir? Libya’da susan, Irak’ta susan, Afganistan’da susan, Yemen’de susan liderler ateş çemberinin gittikçe genişlediğini ve sıradaki işgalin kendi topraklarına karşı yapılacağını ne zaman idrak edecektir. Ne siyonizm ne de emperyalizm için bahaneler bitmeyecektir. Irak’ı, nükleer silahları bahane ederek işgal eden, mazlum kardeşlerimizi katleden ABD, yıllar sonra Irak’ta nükleer tesis olmadığını söylemiştir. Bugün de farklı bahanelerle tüm bölgemiz ölüm adasına çevrilmektedir.
Millî Görüş Olarak 55 Yıldır Biz Bunlarla Mücadele Ediyoruz
Millî Görüş olarak 55 yıldır kanla beslenen ittifaklarla, vahşi emperyalizmle ve siyonizm ile mücadele ederek bugünlere geldik. Necmettin Erbakan Hocamızın önderliğinde kardeşlerimize ve ülkemize yöneltilen her eli kırıp atmanın onurlu kavgasını verdik. Afganistan’da, Myanmar’da, Pakistan’da, Gazze’de, Bangladeş’te ve daha nice İslam ülkesinde mazlumların imdadına yetiştik; vahşete, kaosa ve işgale karşı durduk. Biz Kıbrıs’ta ne yaptıysak diğer İslam ülkeleri için de aynı şeyi talep ettik. Bunun için mücadelemizden hiç vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz.
Akif’in deyimi ile bu uğurda
“Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz.”
“İsrail’le Ticaret Filistin’e İhanettir”
Siyonizmin yaptığı bu işgale karşı aylardır Filistin yanlısı politikalar üretilmesi gerektiğini dile getirdik. “İsrail’le ticaret Filistin’e ihanet” demekten asla geri adın atmadık. Kocaeli Milletvekiliniz Hasan Bitmez, bu gerçeği haykırırken son nefesini verdi. Fakat ne yazık ki iktidar iç politikaya yönelik göz boyamak için yapılan içi boş eylemlerden başka hiçbir şey yapmamıştır. İsrail ordusunun kullandığı silahların hammaddesi bizim topraklarımızdan gitti. Teröristlerin kumanyası bizim ülkemizden gitti. Jet yakıtları bizim ülkemizden gitti. Fakat iktidar bunca soykırım ve zulme rağmen hâlâ vanaları kapatmamıştır. İsrail’e yapılan bu kanlı ticaret devam ederken Vicdan Gemisi’nin kardeşlerimize ulaşmasına dahi izin verilmedi. Vicdan Gemisi hâlâ demirlemiş bekliyor. Demirlenen, esir edilen bu gemi bizim kardeşliğimiz, birliğimiz ve cesaretimizdir. Demir vurulan sadece gemi değildir bunu herkes bilmelidir. Buradan bir kez daha uyarıyoruz, geminin kardeşlerimize ulaşmasına izin verin ve bu vebale ortak olmayın. Türkiye vatandaşı olmasına rağmen siyonist teröristlere katılan canilerin vatandaşlığını düşürün ve mal varlıklarını dondurun. Ülkemiz topraklarında bulunan ve siyonizme istihbarat sağlayan İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere tüm üsleri kapatın. İslâm dünyasına liderlik ederek somut adımlar atın ve Filistin’in işgal edilmesine karşı durun. Sizler gerçekte yapmadığınız icraatları yapay zekâya yaptırarak sorumluluktan kaçamazsınız. Kınayarak, izleyerek ve gözünüzü kapatarak işgali durduramazsınız. “Boykot yapın” dedikten sonra ticarete devam ederek siyonizmin çarklarını kıramazsınız. Sizlerden artık cesur, samimi ve somut adımlar bekliyoruz.
Filistin Onurumuzdur
Çünkü Filistin bizim vicdanımızdır, onurumuzdur, insanlık davamızdır. Filistin Hasan Bitmez’in, Ayşenur Ezgi Eygi’nin, Rachel Corie’nin, İsmail Haniye’nin ve sayısız yetim, mazlum ve şehidin bizlere emanetidir. Filistin insanlığın, umudun ve vicdanın kalesidir. Biz Allah’ın izniyle bu kalenin burçlarına zafer bayraklarını asacağız. “Nehirden denize özgür Filistin” hakikatinden asla vazgeçmeyeceğiz. Biliyoruz ki zafer inananlarındır, mazlumlarındır ve insanlıktan yana olanlarındır. Emperyalizm ve siyonizme geçit vermeyeceğiz. Bölgemizi kaosa, savaşa ve gözyaşına teslim etmeyeceğiz.
Buradan insani değerlere ve bir vicdanı olan herkese sesleniyoruz; vicdanınızın sesini duyun ve harekete geçin göreceksiniz ki zafer bizlerin olacaktır” dedi.