Geçtiğimiz günlerde mahalli basında çıkan haberlerde Giresun’un muhtelif yerlerine yapılacak kafes balıkçılığına ait ÇED raporlarının sahte olduğuna dair iddialar üzerine Bayram Öztürk ile konuştuk.
Denizlerde kafes balıkçılığı yöntemiyle yapılan balık üretiminin çevre ve denize olumsuz etkilerini araştırmaya çalıştık. Öncelikle bu haberde adı geçen Giresun Milletvekili Necati Tığlı’ya ulaştık samimi içten cevapları için kendisine teşekkür ederim. Sayın Tığlı alınan ÇED raporunun sahte olup olmadığını yazılı ve görsel basın üzerinden ve de Meclis Genel Kurulunda soru önergesi olarak, Sayın Bakana sordum. Bu yatırımı yapanların bölgede, vatandaşları bilgilendirip bilgilendirmediği noktasında serzenişlerim oldu. Biz yatırıma karşı değiliz uygunluğunu olup olmadığına bakmak gerekir” diye konuştu.
Şimdi gelelim mavi ekonomiyi Giresun’a kazandırmaya çalışan ve 4,5 yıldır projeye izin almaya çalışan ve sonunda da muvaffak olan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesinden ve aynı zamanda Tokyo Denizcilik Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bayram Öztürk hocamıza bilgi babında sorular sorduk ve Japonya’dan bizlere yazdı .
Prof. Dr. Bayram Öztürk sorduğumuz sorular diğer açıklamaları şöyle “Proje kıyıdan bin metre uzaklıkta ve otuz metre derinlik olmalı bunlar askeri standartlar arıca trix olarak bilinen standartlara uygun olmalıdır. Zaten ÇED raporunda bunlar var. Giresun’da sahil ilçelerinde tüm atıkları denize gidiyor arıtma yok yani il ve ilçelerde arıtılmamış atıklar denizi kirletiyor, Balık çiftliklerine karşı çıkanlar acaba konuyla ilgili neler yaptı keşke bir telefon açıp sorsalardı. Samimiyetle soruyorum Giresun ilinde çevre ve sahiller denizler için neler yapıyorlar? Bu dereler, nehirler, lağımlar denizi kirletirken neler yapılıyor? Tabi ki bir şeyler yapılıyordur rutin olarak. Ancak bir bilim adamı olarak söylüyorum geleceğimiz o kadarda parlak değil eğer önlemler alınmazsa.
Balık çiftliklerinin denize zararlı etkileri varsa zaten bakanlık bunları izleyerek önlem alır. Zarar yemden veya dışkıdan olabilir bu ise suda akıntıyla kolayca parçalanıp dağılır veya dibe çöker. Dibe çöken kısım sığ sularda kirlenme oluşturur. Ancak seçilen yer hem derin hem de sığ değil. Bu çiftlikler Karadeniz’de birçok yerde var. En yakın Ordu Perşembe bölgesi, Sinop, Samsun, Trabzon ve Rize’ye kadar var buralarda bulunuyor. Kirlenme buralarda da yok. Ben bu yatırımların bölgeye iş ve aş getireceğine inanıyorum. Giresun’a bence piyango gibi yatırım. Başka ne yatırımı var Giresun’un hiç. Millet iş bulacak ilk etapta en az 100 kişi denizcilik meslek lisesi veya su ürünleri meslek lisesi mezunları yanında başka iş birçok iş kolunda iş çıkacak. Bu mavi yatırım ve mavi ekonominin nimetlerini Giresun’a taşımalıyız. Balık üretimiyle ihracat yapacak Giresun. Giresun bugün işsizler ordusunu İstanbul’a gönderen bir şehir, insanlar aç, yoksul, asgari ücrete talim ediyorlar. Bu yatırım yapanlara dua etmeliler. Burada denizde alabalık üretilecek (Karadeniz somonu denilen). Paketlenip dondurulup ihraç edilecek. Tatlı suda üretilen balık yavruları bu kafeslere gelecek burada büyütülüp Mayıs sonu gibi ağlar kafeslerden alınıp ihracata gidecek. Geçenlerde İstanbul’da yapılan Tirebolu Kültür ve Tanıtım Günlerinde de söylemiştim bu yatırımlar milyon dolarlık işler.
Sayın Vekilin gazetelerde çıkan beyanatlarına gelince ben katılmıyorum. Soru önergesi vermesi de kendi bileceği iş. Kendilerini iyi tanırım keşke sorsaydı izah ederdim. Sadece muhalefet yapmak için yapılan bir eylem bence. Oysa Giresun’a yatırım için bu projeye kendisinin olması gerekirdi. Tabii AKP’nin bütün politikaları doğru değil ama iş üretim olunca destek verilmeli. Giresun olunca destek verilmeli. Kirlenme ve üretimle ilgili verilen ÇED raporu da var. Kimse bilmeden konuşmasın. Bu proje tam üç yıl engellendi daha fazla engellenirse iptal edilir ve Giresun zarar eder. Yatırımcı başka yer bulur zaten para adamların paralarına ortak değiliz. Dediğim gibi istedikleri yere giderler. Bekleyen illerde var. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Giresun ekonomisi 81 il içerisinde 80. olmuş diye günlerdir söyleniyor. Fındık bizim her şeyimiz ancak yetmiyor. Yeterli turizm yatırımı da yok. Denizde hem üretim yapmak hem de deniz turizmini canlandırmak gerek. Karadeniz’in Giresun’da özelikle Tirebolu’da birçok batık gemi var buralarda dalış turizmine hazırlanması gerek. Bunun için de elimizden geleni yaparız zaten bir çalışmamız var. Lakin başladığımız her çalışmalarda engel görürsek sadece yazın fındığa gelir birkaç gün yayla ve cenik gezeriz. Yılgın ve Tirebolu plajında birkaç defa denize girer, sılayı rahimi yapar köylü köyüne döner. Üzerine basa basa söylüyorum bendeniz Bayram Öztürk olarak söylüyorum parayla pulla işimiz olmaz, bizim tek gayemiz doğduğumuz topraklara ahde vefamızı göstermek istiyoruz. Halis ve samimi duygularımızla Tokyo’dan selamlar” diye konuştu.
Haber: Aydın Kömürcü