Bugün Şubat ayının 6’sı; kışın ortası koca karı hesabında Zemheri ayının son günleri daha Gücük ayına girmedik ama kış filan yok. Uzun süredir yağış yoktu, dün yağan yağmur sonrası bugün yaz ortası gibi bir hava var. Her taraf günlük güneşlik, ortalama sıcaklık önümüzdeki günlerde 17-18 dereceler civarında seyredecek. Çok değil 20 gün sonra herhalde son yılların en sıcak Şubat ayının geçtiğini söyler medya organları.
Allah sonumuzu hayreylesin bu sıcaklar böyle devam ederse su kıtlığı daha yaz başından başlar…
Pandemi dolaysıyla köydeyiz, herkes işinde gücünde. Kimi bahçe dibi kazıyor kimi de bahçede güzden kestiği fındık dallarını odun yapıyor. Kimi de biriken çalı çırpıyı yakma derdinde. Erkekler bahçede kadınlar ise tarlada kendine yapacak iş buluyorlar. Kesilen odunlar sobaya atacak şekilde kesilip, yarılıp ev altlarına ya da uygun yerlere istif ediliyor. Güzün bahçeleme sonrası ortaya çıkan odunu taşıtıp, evin altında sobaya atacak evsafta kestirip istiflemiştik.
Pandemi dolayısıyla İstanbul’a gidemeyince bol bol yaktık. Bize bu odun 10 yıl yeter, bunu da öncekiler gibi çürütmeyelim derken odunu yarıladık bile. Bir de havalar normal seyrinde gidip yağmur ve kar eski yıllarda olduğu gibi yağsaydı daha da azalacağı kesin.
Bugün uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evde hapis kalmadık. Köyde hapis kalmak yok zaten. İnsanlar kısıtlamaya bağlı kalmadan işine gücüne gidiyor. Özgürce bağına bahçesine giden insanlar şehre inerken taktıkları maske sebebiyle zorlanıyorlar. Köyümüzde birkaç vaka olduysa da hafif atlatıldı desek yeridir. Yazın gurbetten gelen bir hemşerimiz 5-10 kişiyi enfekte ettiyse de hafif atlattı hasta olanlar. Birkaç gün hastanede kalıp çıktılar. Gerçi bunlardan biri Enver Hocamın kıymetli eşi Neriman Hanım daha sonra başka hastalıklarının ağırlaşması sonunda vefat etti. Ondan sonra da amcanın kızı Sultan abla da aynı hastalığa eşiyle beraber yakalandı. Eşi yoğun bakımda tedavi altındayken o evden tedavi görüyordu. Ama birden ağırlaştı ve kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Atalarımız ne demiş “Hasta yatan değil eceli gelen ölürmüş”. Enişte yoğun bakımda idi ama ablamız öldü. Allah bu süreçte vefat eden hastalarımıza rahmet eylesin.
Havalar sıcak gitti bu güz ve kış. Bu yüzden tabiat da şaşırdı. Daha güzden ikinci defa meyve veren armut, elma ve eriğe rastlandı. Yer yer çiçek açan yeşillenen ağaç dallarını bol bol gördük. Alipaşa’nın evini oradaki erik hem çiçek açmış hem de yeşillenmiş. Fındık bahçelerinde bizim bahçe menevşesi dediğimiz ama bilenlerin çulha çiçeği dediğimiz çiçekler rengârenk açmışlar. Tabiat erken uyanıyor, bu güzel havalara kanarak.
Ama uyanan bir başka şey pandemi döneminde bütün okullar kapalı iken nerden geldikleri belli olmayan öğrenciler Boğaziçi Üniversitesi’nde eylem yapıyorlar. Yeni atanan rektörü istemiyorlarmış, Boğaziçi’nin müktesebatına uygun değilmiş. Aşağı değil yukarı bakarlarmış. Öğrenci değil teröristmişler. Terörist değil terör örgütü ile iltisaklı imişler. Amerika başkanı bidonun gelmesiyle işi iyice azdırmışlar. Başörtülü kızımız Şeyma bu anarşistlerin oyuncağı imiş. HDP’li vekil Hüda Kaya Boğaziçi’ne gelerek polis tartaklamış. Velhasıl her şey karıştı. Perinçek olaylar provoke derken Karamollaoğlu öğrencilere sahip çıkıyor. Roller değişti, kim kimden belli değil.
Rektör demişken bugün değerli dostum Prof. Dr. Namık Ak hocamın da Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi rektörlüğüne atandığını duydum. Allah yar ve yardımcısı olsun başarılar dilerim.
Güzel Havalar
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Orhan Veli Kanık