CANIM İSTANBUL VE AZİZ İSTANBULLULAR.
Bir İstanbul depremi bekleniyor mu?
Bilime göre evet!
Bilim Allah’ın en büyük nimetimi?
Evet!
İstanbul deprem bölgesi mi?
Evet!
İstanbul batarsa ülke zora girer mi?
Evet!
Ülke zora girerse bu durum milli güvenlik sorunu mu?
Evet!
Peki neden hâlâ İstanbul’da olan ve aktif çalışan fabrikaları ve insanları güvenli bölgeye sevk etmiyoruz?
Bakınız beyler?
Nasrettin hoca, -ki o bizim mental yapımızın örneğidir.
Uymasak ta…
Hoca çocuğu testiyle suya gönderirken “testiyi kırma” diye dövermiş.
Hoca demişler “ neden çocuğu suya gönderirken testiyi kırma diye dövüyorsun, testi mi kırıldı?”
Hoca:
“Testiyi kırınca dövsem ne faydası olur.
Kırmadan dövüyorum ki, testiyi kurmasın.!”
Testiyi kırmadan kimi dövelim.!
Neden İstanbul hâlâ boşaltılmadı ?
Neden fabrika ve işçiler, insanlar güvenli bölgeye taşınmadı?
Neden hâlâ bekliyoruz?
Neden?
BU DEPREMDE DE NELER ÖĞRENEMEDİK?
1-Düz ovaların tarım arazisi olduğunu öğrenemedik.
Yine aynı yerlere ev yapacağız.
2-Hâlâ paranın para etmediğini öğrenemedik.
3-Siyasi çekişmelerde taraf olmamak gerektiğini öğrenemedik.
4-Partinin ve genel başkanlarının devlet olmadığını ve devletin temelinin millet olduğunu öğrenemedik.
5-Depremin değil, cehaletin insanı öldürdüğünü öğrenemedik.
6-Bilim insanları yıllardan beri deprem geliyor diye haber verdikleri halde, dinci çetenin sözlerine itibar etmemek gerektiğini öğrenemedik.
7-Din ile bilimin bir olduğunu öğrenemedik.
8-Deprem sonucu oluşmuş ve (Kur-ani ifadeyle) yer yüzüne çivi gibi çakılmış dağlara ev yapmak, ovalara da tarım yapmamız gerektiğini öğrenemedik.
9-Her an aklımızdan çıkarmamamız gereken ölümün çok çabuk unutulduğunu öğrenemedik.
10-Birkaç küçük hırsızın mahkemeye çıkarılmasıyla adaletin sağlanmasının mümkün olmadığını, hırsıza yol veren kamuda çalışanların da yargılanmasını gerektiğini öğrenemedik.
Biz yine bir şey öğrenemedik.
Öğrenen toplum böyle mi olur?
Arap alfabesini din sanan, zavallılarla ne din, ne de bilim konuşulur.
Doğru yolda olana selam olsun!