CUMHURİYET.

Cumhuriyet, karar verici cumhur olduğunda bayramdır ve evrendeki en güzel sistemdir.

Yeterki cumhur doğru seçimi yapmakta fikri, vicdanı ve aklı hür olsun…

O nedenle Atatürk: “Cumhuriyet fikri ve irfanı hür nesiller ister” gerçeğini vurgulamıştır…

Kur-an aklı ise, bireye hukukun üstünlüğünü emredip, sürü psikolojisinden kurtulmayı, hukuka uymayı emreder..

Ve insanın halifelik görevini insana anlatırken, doğru seçim yapmaktaki kararını, vicdanı hür insana bırakmıştır, ancak meşru çizgileri de göstermiştir…

Bu yönü ile cumhuriyet, Kur-an aklına asla ters değildir….

Her insan kendini idare edecek “halifeyi” seçmekle mükelleftir.

Aksi durumunda firavunların seçimine rıza göstermiş olur ki, bu durumda insan kendine dünyayı da, ahiret hayatını da cehennem eder.

Birey sorumluluğunun, ne islamda yeri olmayan din adamına, ne de seçimlerle iktidar ettiği güce teslim edip huzura erdiğini düşünemez…

Ve dahî:

Tevhid dinine girmek özgür düşünce ve hür akılla, tüm sistem, kavram ve izmleri ret etmekle başlar.

Yani önce “Lâ-İlâhe” deyip, dilinizle söyleyip aklınız, ufkunuz, mücadelenizle de tüm İlahları ret edeceksiniz.

Bitti mi.?

Bitmedi…

Tüm İlahları ret ettikten sonra esaretle  özgür olduğunuz bir güç kaldı.!

Kim?

“İlahları ret et, bana gel” diyen,  Allah.!

O Allah ki, “Allah’a kul olun” demesinden asıl gaye, kendinin kulluğa ihtiyacı olmadığı halde, kulunun ortalıkta zavallı olmadan, onurlu duruşu olsun ve bana karşı hiç bir otoriteyi kabul etmesin ufkunun tecellisidir.

Allah’a kul olan başka güç tanır mı.?

Otoriteye:

Teba mı olur.!

Kul mu olur.!

Dostlarım:

Allah’tan başkasına kul olunmayan, fikri, irfanı, ufku ve vicdanı hür nesillerin sistemi olan, sürü olunmayan, gözlemci olunan cumhurun idarede az da olsa etkili ve yetkili olduğu bayramımız kutlu olsun!

BALDIZ.

Baldan tatlı olan baldız değil, 30dır.

Ya daldız nedir.?

Ahşap bal kaşığıdır.

Kimi yerlerde de demir kepçedir.

Daldızın sözlük anlamıysa, petekten bal almak için kullanılan demir/ahşap kepçe,  anlamına gelir.

Anadolu’da daha çok ahşap kullanılmıştır.

O kepçe ile bala ulaşıldığı için “Daldız baldan tatlıdır” denilmiştir.

Yani, sizi hedefe ulaştıran yol hedefe gitmekten daha tatlı olur, gibi mecazen kullanılan atasözü zamanla bir kadına ulaşmak için diğer kadını kullanan zavallılarında ufkuyla ve kelimenin de telaffuz yakınlığı ile “Baldız baldan tatlıdır” olarak evrilmiştir.

Anlamak istemeyen sapıklar için yineleyelim.

Baldız yani eşinin kardeşi dolayısı ile seninde kardeşindir.

Özellikle Türk kültüründe baldız bireyin onur ve namusudur.

Kardeşe kötü gözle bakanın bırak nikahının düşmesini namazı kılınmaz.

Dini, baldıza ve ergen bile olmamış çocuğa evlilik yetkisi veren zavallı güruhtan kurtarmak, din adamı sınıfını yıkmak Allah’ın Kur-an mü’minine hatta insanlığa verdiği en büyük görevdir.

MEYDAN OKUMA.

Sayın Başkanla aynı düşündüğümüz hususlardan biridir.

Yetkili olarak der ki;

Faiz düşerse enflasyon düşer.

Çok doğru.

Ancak enflasyon düşmeden de faiz düşmez.

Enflasyon altında rakamlarla para vermekte bankacıyı batırır.

Sayın Başkan:

Siz enflasyon denen bilimsel realiteyi düşürün, faizi ben düşüreyim.

Öyle ortaya makam koltuk sevdasıyla, -ki koltuğum da yok, “siyaseti bırakırım” gibi “Edirne’den Kars’a uçarım” gibi “Yunan adalarından Türkiye’ye yüzerim” gibi laflar söylemeden direk diyorum ki;

Siz enflasyonu düşürün ben faizi düşürmesem Ankara meydanında yani Kızılay’da kendimi asmazsam inandığım Allah beni hesapsız cehenneme atsın.

Ayrıca ben, umre tanrısının da Allah’ı olan adil olan Allah’a inanıyorum.

Ayrıca size bir tüyo vereyim.

Enflasyon düşsün istiyorsanız, üretim hayata geçirin…

Bu iyiliğimi de unutmayın.