DOLAR35,2185% -0.04
EURO36,7470% -0.11
STERLIN44,3202% 0.7
FRANG39,4341% 0.87
ALTIN2.967,30% -0,04
BITCOIN95.193,86-1.749
reklam

DÖVİZ, FAİZ VE OYUN!

Güzel ülkemizde faiz iki puan daha artırımla %19 oldu. Yani 1milyonu olanın yattığı yerden yılda 200.000’e yakın kazanç sağladığı sömürü düzeni iki puan daha değerlendi.

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
DÖVİZ, FAİZ VE OYUN!
reklam

DÖVİZ, FAİZ VE OYUN!
Güzel ülkemizde faiz iki puan daha artırımla %19 oldu.
Yani 1milyonu olanın yattığı yerden yılda 200.000’e yakın kazanç sağladığı sömürü düzeni iki puan daha değerlendi.
Şimdi ne olur?
*Bu faiz oranları ile dolar yani döviz biraz aşağı düşer.
“Sat dövizi al faizİ” uygulaması için hareket olur!
*Parası olanda parasını TL’de tutarak faize yatırır.
*TL belki biraz değerlenir,
*Ticaret bitme noktasına gelir dolayısı ile enflasyonda düşer.
*Bankalar sadece para toplayıp para satar.
Yatırım ise “devlet güvenceli müteahhitlerin” eline daha fazla geçer.
Malum “faizsiz” ev satan kurumlar, otomobilde satmaya başladı mı?
Başladı!
Gıda da olduğu gibi emlak ve otomobilde de küçük esnaf kusura bakmaz.
Gıdada 10bin şube açanlar müteahhitlikte de boş durmaz.
Zengin ve fakir arasındaki makas açılmaya devam eder ama kağıt üzerinde de yetkililer başarılı olur.
Çünkü enflasyon düşmüştür.
Zira Afrika’da açlıktan bile sürünen bir çok ülkede enflasyon nerdeyse sıfırdır.
Neden?
Talep yok?
O halde arz da yok.
Arz olmasınca mal artışı çok az, dolayısı ile enflasyon yok.
Şaka değil ha gerçek!
Kağıt üzerinden başarı olsa da:
Bu faiz oranıyla bu memlekete başka bela gerekmez.
DÖVİZ!
Ve faiz arttırımı da başarılı olmayınca başlandı bize operasyon çekiyorlar demeye.
Efendiler bize operasyon çekildiyse:
İşlemler açıldığında, doları 6TL’ ye, faizi %10’a olsun çeken ekonomik gücümüz olmasın kim ister?
Var mı?
1 dolar, 1 tl olsun istemeyen?
Var mı?
Faiz tıpkı “gavur Japonya” gibi % 0 olsun istemeyen?
Herkes, şairin dediği gibi öyle memleket ister ki:
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
….denilen ölümden başka şikayetin olmadığı bir memlekette yaşamak ister.
Allah aşkına üç tarafı denizlerle çevrili, kuru dalı toprağa soksan sana meyve verecek olan bu topraklarda bunları yapmak çok mu zor?
Çin’den çekirdek,
Kanada’dan mercimek,
Sırplardan et ithal etmeden yaşamak çok mu zor?
Çiftçiye kendini değerli hissettirmek çok mu zor?
Neden biz sabah ne yapacağız diye düşünmek zorundayız.
Neden?
Neden biliyor musunuz?
Örnektir ve bu örneği herkes kendi şehrinde uygulasın.
Giresunspor süper lige çıkacak diye sevindiğimiz kadar, Giresun’a stad yapılan kağıt fabrikası, satıldığında, kapatıldığında üzülmedik!
Noterde araç satarken gördüm ki, kağıt şimdi Portekiz’den geliyormuş.
Neden mi?
İsmini hatırlamadığım biri demişti ki, “biz kağıda zam geldiğini, kitap ya da gazeteden değil, tuvalet kağıdına zam gelince öğreniyoruz”
Okuma!
Üretme!
Sonra geliri ile gideri denk bütçe yapma.
Bütçeden verdiğin açığı faizle bulduğun parayla kapat!
İki turist gelecekte cari açık kapatacağım diye bekle!
Gereksiz yere, gereksiz liyakatsiz insanları doldur altına bir araç bir şoför ver!
Adına itibar de…
Sonra neden böyle oldu?
Daha bir şey olmadı, bu daha bir şey değil.
Kimse başka yerde suçlu aramasın, düşman sana düşmanlık yapar, sen ne tedbir aldın bana onu söyle?
Çözüm mü?
“Çiftçi cebinde beşbin liralık telefon taşıyor” diye övünen siyasetçilerden kurtulup, “bu kıçı kırık telefon neden beşbin lira, bunu biz üretelim de ucuzlasın ” diye akıl yürüten siyasi yetiştirirsek başarınız!
Doğru yolda olana selam olsun!

YORUM YAP