Öncelikle iç talebi karşılayacak, daha sonra ihracata odaklanacak bir yapının devlet erki vesilesiyle oluşturulması şarttır.” dedi.
Çakırmelikoğlu, temel gıda ürünleri başta olmak üzere kuru ve yaş gıda da yaşanan krizin planlı üretimden başkasıyla çözülemeyeceğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü;
“Gıda da yaşanan fahiş fiyat artışları etiket takip edilerek, yada komisyon oluşturularak çözülmesi mümkün gözükmemektedir. Bu sistem serbest piyasa ekonomisi temeline de ters bir yöntemdir. Çözüm tarlada sistemli ve destekleyici tedbirler ile alınabilir. Bugün enerji ve akaryakıt maliyetlerine ek gübre ve ilaçlama maliyetleri etikete yansıyan ana tablodur. Bu bakımdan devletin destekleyici tedbirler ve maliyetleri aşağı yönlü çekecek kararları, yani enerji ve akaryakıtta indirime gidilme süreçleri ile mümkün gözükmektedir. Bugün gıda da yüzde 70’e varan enflasyon ülkemiz için çok yüksek olmakla birlikte, alım gücü düşen tüketici yani vatandaş içinde zor bir süreç içermektedir. Kısacası tarım ile uğraşan vatandaş yada tüzel kişilik gübrede, mazotta, elektrikte ve yem de desteklenmeli, lojistik bir ağ ile tüketiciye ulaşımı sağlanmalıdır.”