EYY HOCAM, YA HACIM BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?!..
Tevfik KARA
„Hristiyan ve yahudi dünyasının ürettiği teknolojik ürünler HELAL ama çam ağacı süslemek ve yılbaşı kutlamak HARAM!.. Bu ne yaman çelişki hocaefendi!..“
Her yılbaşı yaklaştığında ülkemizdeki DİN ULEMASI geçinen zatlar ya ekranlardan ya da camilerdeki vaazlarında; „Sakın yılbaşı kutlamayın. Çam ağacı süslemeyin. Eğer ki yılbaşı kutlarsanız onlara benzersiniz veya onlardan olursunuz“ diye fetva verirler.
Ancak her ne hikmetse bu tür vaazları eden ÇOK BİLMİŞLER, hristiyan ve yahudilerin ürettiği en son model otomobillere binerler, ellerinde en son teknoloji Iphone, Samsung marka cep telefonlarını kullanırlar, navigasyon denilen mucizevi aletle yollarını bulurlar velhasıl kelam A’dan Z’ye tüm bu gavur icadı denilen herşeyin en iyisi ve en kalitelisine sahip olurken hiç HARAM demezler ve HELAL olarak kullanırlar. Ancak söz konusu YILBAŞI ve ÇAM AĞACI olduğunda bunlar zinhar GÜNAH ve HARAM olur.
Bu ne yaman çelişki anlamak mümkün değil!..
Şu yılbaşında ki haram ve helal konusunda gösterdikleri hassasiyeti, ülkemizde yaşanan; adaletsizliklere, hırsızlıklara, yağmaya, talana ve yalana gösterselerdi inanın bugün ülkenin geldiği durum daha farklı olurdu!..
EYVAHLAR OLSUN
41 yıldır bir hristiyan ülkesi olan ALMANYA’da yaşıyorum. Hristiyan Almanmlarla komşuluk, yolculuk, arkadaşlık, alışveriş yaptık. Birlikte çalıştık, bazen birlikte güldük bazen de beraber üzüldük!..
Madem beraber yaşıyoruz. O zaman benim bu insanların en büyük dini bayramlarını TEBRİK etmemden daha DOĞAL ne olabilir?!..
Çok bilmiş bazı din adamlarımız; “TÖBE HAŞA yapmayın! Sonra onlardan olursunuz” diyorlar.
AKLIM, mantığım ve vicdanım ise; “TEBRİK ET, bişey olmaz. Sen doğrusunu yapıyorsun” diyor!..
İşte bu yüzden diyorum ki;
“Wünsche meinen christlichen Freunden eine besinnliche Heilige Nacht und ein frohes sowie friedliches Weihnachtsfest. “
Yanii;
„Ayırım yapmadan tüm HRİSTİYAN arkadaşlarımın, komşularımın NOEL’ini tebrik ederim.“
TÜRK VE İSLAM DÜNYASININ TEKNOLOJİYE KATKISI
Medeniyet, dünyadaki bütün milletlerin ortak malıdır. Ayrım yapmadan yeryüzündeki her toplumun medeniyet çizgisine az veya çok katkısı olmuştur. Altını çizerek ifade ediyorum ki;
Medeniyet denilen şey; sadece AVRUPALILAR’a ait değildir. Bu medeniyet paydasında; Araplar, Çin, Roma, Hint ve tabi ki Türkler’in az veya çok payı ya da katkısı olmuştur. Zaten MEDENİYET denilen yarış, uzun soluklu bir bayrak yarışıdır. Şu anda Avrupalılar bu bayrağı devraldılar ve götürüyorlar.
Ortaçağ döneminde bu bayrağı taşıyan ve yükselten İSLAM MEDENİYETİ olmuştur. İslam medeniyeti denilinde bir dönem ARAPLAR daha sonra da TÜRKLER’i kastediyorum. Ancak OSMANLI gerileme dönemine girince medeniyetin ya da teknolijinin gerisinde kalmıştır. Osmanlıdan sonra bu bayrağı BATI DÜNYASI devraldı ve bizlerde bundan faydalanıyoruz.
BATILILAR MÜSLÜMANLARDAN FEYZ ALDILAR
Batı dünyası bugünkü seviyesine kendiliğinden gelmemiştir. Bu gelişim sürecinde müslüman bilim adamlarından bir çok alanda etkilenmiştir. Bilim alanında ki icatların bir çoğu 9. yüzyıldan, 14. yüzyıla kadar uzanan dünya tarihinde, o devrin en ileri uygarlığı olan „TÜRK-İSLAM UYGARLIĞI“nın ürünüdür.
Akla, fikre ve bilgiye dayanan bu uygarlık dünyanın bugün sahip olduğu pek çok değere kaynaklık etmiştir.
RÖNESANS VE REFORMA ÖNCÜLÜK
Teknik ilimler, tıp, astronomi, cebir ve kimya gibi birçok alanda önemli sonuçlar elde eden Müslüman ve Türk bilim adamları, medeniyet ve kültür alanında kısa zamanda kendilerini tüm dünyaya kanıtlamışlardır.
Buluşlarıyla uygarlığa vesile olan Müslümanlar ve Türkler ilerlemenin yolunu açmışlardır. İşte bu nedenle şöyle diyebiliriz;
Batı’daki RÖNESANS ve REFORM hareketlerine MÜSLÜMANLAR ve TÜRKLER öncülük etmişlerdir.
MEDENİYET DEDİĞİMİZ ŞEY NEDİR?
Hep medeniyetten bahsettik. Son söz olarak medeniyeti tarif edelim ve yazımızı da noktalayalım. MEDENİYET denilen şey; bir toplumun ya da milletin tüm ünsurlarını yani maddi ve manevi varlıklarını, düşüncelerini, bilim, sanat, teknoloji, canlı türlerini ve ürünlerini kapsayan çok geniş bir ifadedir. İşte bu minvalde TÜRKLER’de medeniyet, uygarlık olarak geçerler.
DİPNOT:
Bir çok kaynağa göre ÇAM AĞACI SÜSLEMEK’te bir TÜRK GELENEĞİ’ymiş!.. Ve şunu da ifade etmeden geçemeyecğim. Son yıllarda Avrupa’da noel öncesi sokaklardaki çam ağacı süslemesi ve ışıklandırması TASARRUF gerekçesiyle oldukça azalmıştır. İnsanlar kendi işyerlerinde veya evlerinde süslüyorsa ona da kimse karışmıyor.
Haber: Tevfik KARA