Mahallesindeki bir gurup arkadaşları ile birlikte tarihi köprünün yenilenmesi için çaba sarf eden Yusuf Ziya Aydın, “Uzun yıllar İstanbul’da ikamet ettim. Son zamanlarda pandemi nedeniyle mahallemde daha çok kalıyorum. Mahallemde tarihini tam olarak bilmediğimiz, ancak en az 200 yıllık olduğunu tahmin ettiğimiz bir kemer köprü bulunmaktadır. Kadı Köprüsü olarak bilinen bu köprü şu anda kullanılmamaktadır. Köprünün yanına yapılan yeni köprüden ulaşım sağlanmaktadır. Ancak bu köprümüz bizlere atalarımızdan tarihi bir miras ve yadigârdır. Köprü ve çevresi bakımsız kalmıştı. Diken ve yabani otlar ile sarmaşıklar içinde neredeyse kaybolmuş olan köprüyü kendi çabalarım ile temizlettim. Köprü defineciler tarafından yağmalanarak taşlarını çalınmış. Alt temellerindeki taşlar ile oynanmış ve tarihi dokuya zarar verilmiş. Üstündeki taşlar da çalınmış veya götürülmüş. Köprüyü tekrar eski şekline eski mimari yapısına kavuşturmak için çalışıyoruz. Nerelere başvuracağımız bilmiyoruz. Bir gazeteci olarak size başvurduk. Bu köprünün tamiri için uzun süredir uğraşıyorum. Üst korkuluk taşlarını yok etmişler, taşlar kayıp olmuş. İki usta getirdim, birisi iskele kurup bütün taşları temizleyip, derz dolgularını ve eksik olan 35 metre taşları tamamlayıp yerlerine koymak için 78 bin lira istedi. Diğer usta ise taşları yapıp teslim etmek şartıyla (işçilik hariç) 15 bin lira istedi.
Buranın Anıtlar Kurulu tarafından koruma altında olduğun u duydum. Ben kendi çabamla bir şeyler yapsam beklide mahkemelik olurum. 200 yıllık tarih yok olacak. İnsan üzülüyor. Gözümüzün önünde yıkılıp gidişini seyredeceğiz. Buranın yapılması için maddi manevi elimden gelen yardımı yapmaya hazırım. Belediyemiz ve kaymakamlığımız başta olmak üzere yetkili devlet kurumlarından ve siyasilerden yardım bekliyoruz. Bu köprünün yenilenmesi için bir girişimde bulunulduğu takdirde bizde elimizi taşın altına koyarız. Yeter ki ata yadigârımız kaybolmasın” dedi. Haber: Ahmet CEYLAN