İNSANLIK SUÇU.!

Bir okurum anlatıyor:

“Bu gün hesap yaptırdım, sahip olduğum dünyalık malların “döviz garantili aylık faizi” bana iki ayda bir daire alıyor.

Ana param da erimiyor.

Zira enflasyonu sıfıra yakın gavur parası ($,€) garantili.

Şeytan geldi:

Bırak ticareti, yazarlığı, düşünmeyi, yürü kenardan belli etme izini, dünyayı sen mi kurtaracaksın, otoriteye arada şirin gözük, al faizini, kıl namazı, tut orucu yat aşağı.

Hollanda’ya git, kafanı yaşa, Tayland’a git hayatını yaşa, bir de umre ohh anadan doğmuş gibi…

Ne uğraşıyorum değil mi.?

Sonra aklıma Maun Suresi geldi ve kendi kendime dedim ki; insanlık tarihinde namaz kılana lanet eden tek kitap Kur-an’a yemin olsun o kitap hak kitaptır ve Allah’ın vaadi kesindir.



İnsanlık tarihinde namaz kılanlara:

 “veyl olsun” yani lanet olsun diyen tek kitap Kur’an, insanlık tarihinde mescit yıkan tek peygamber ise Hazreti Muhammed‘tir.

(Allahın selamı o peygamberin üzerine olsun)

Allah namaz kılana neden böyle bir ifade kullandı.?

Peygamber neden mescit yıktı.?

Sebep ve sonuçlarını öğrenmek her Müslümanın görevidir.

Namaz kıldığı halde faiz düzenine ses çıkarmayan hatta ortak olan müslüman ne diyorsun.?

Var mı itirazın.!!!

Batı aydınlanmaya daha dün Martin Luther’le başladı.

Oysa İmam-ı Azam dinciliği Luther’den yüzlerce sene önce yerle bir etmişti.

Keşke Hanefiyim diyen bizler, bu büyük bilgini anlasaydık.

Aynı zamanda “mezhep alimimiz” olan bu büyük bilgin diyor ki:

“Eğer dünya ve ahirette Allah’ın velilerinden maksat Allah’ın bilginleri değilse, Allah’ın velisi yok demektir!

(İmam-ı Azam)

Şimdi bir veliden faize fetva aramaya devam edecek misin.?

Faiz insanlık suçudur.



Bu gün kurucu Cumhurbaşkanı Atatürk’e hakaret edenler, yarın günümüzün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da küfür ve hakaret edecekler.

İşte o gün geldiğinde biz, bu gün eleştirdiğimiz Cumhurbaşkanımıza sahip çıkacağız.

Çünkü bizim derdimiz şahıslar değil, kurumsal kimliktir.

Oysa onların derdi Cumhurbaşkanının şahsında putlaştırdıkları şahsi çıkarlarıdır.

Atatürk’ün şahsında, kendi şahsi çıkarlarına yer bulan zavallılar da aynı kaynaktan besleniyor.

Biz devletimizi elektrik faturasına değişmeyiz ama elektrik faturası yüksek gelmesin diye yöntem, yol bulmak için düşünür, olumsuz gördüklerimizi eleştiririz.

Oysa elektrik faturasına göre oy kullanmayı erdem sayan zihniyet, biz “bu gidiş, yol, yöntem hatalı” dediğimizde bize saldırır, otoriteye karşı iman gösterisi yaparlardı.

Bu zihniyetin en zirve aklıysa Musa’ya:

“Ey Musa şüphesiz sen doğru söyleyenlerdensin ancak bizim akşamlığımız Firavun’dan  geliyor” zavallığıydı.!