Dünyanın en kalabalık ülkesine bakın; ne halde değil mi? Nasıl aciz. Nasıl çaresiz. Nasıl eli kolu bağlı. Ne yapacağına karar verse, bir şeyler yapacak ama neyin içinde olduğunu bilmiyor. Yarasaların tamamını itlaf etse ki mümkün değil zaten yarasadan çıktığı da kesin değil… Yılandan diyen de var, her şey mümkün kafasında olan da… Ve kafası ellerinin arasında düşünen de..
Kimi inanç gurupları meseleyi ‘’KÖTÜLÜK TANRISINA’’ mal etseler de akıl ve olanlar yaşananların arkasında şeytani zekânın olduğunu hemen görüyor.
Yüzbinlerce senelerdir doğada iç içe yaşadığımız yarasalar ve yılanlardan hiç bir zarar görmedik. Şimdi ne oldu da bize virüs bulaştırdı..?
Gazetelerde boş yer kalıp yazacak bir şey bulamayınca “İsviçreli bilim adamları dedi ki” diye bilim adına atılan boş laflar gibi ortaya attığınız yalana, insanlığı inandırma gayretindesiniz.
Diyorum ki: Eğer bir yarasadan insanlığa virüs bulaştıysa, o yarasaya söz konusu virüsü laboratuvarda üreten bir insan (bilim insanı) bulaştırmıştır..
Doğada en tehlikeli canlı, yaratan rabbi adı ile okumayan, vicdan sahibi olmayan, bilimle uğraşan insandır… En tehlikeli güç ise, bu bilim insanlarını elinde bulunduran devlettir..
Şahsi kanaatim odur ki: Bu biyolojik savaş, Çin’i masaya oturtup hizaya getirir… Dolayısı ile dünyayı…. Virüsten yarasa kazanç sağlayamaz ama virüsü yarasaya bulaştıranların kazancı tahayyül bile edilemez…
MİT eski müsteşarının dediği gibi: Bir eylem kime kazanç sağladıysa, o eylemi yapanı, kazanç sağlayana bakarak görebilirsiniz…
Yarasa masumdur…. Tehlikeli olan, vicdansız ve rab terbiyesi almayan insandır. Dünyanın en büyük ekonomik askeri gücü olan ülkenin gözle gözükmeyen bir canlı ile nasıl baş edemediğini görüyorsunuz değil mi.?
Buradan çıkarmamız gereken dersler.
1. Toplu halde yaşamak aynı zamanda toplu halde ölmek demektir. Askerlik eğitimini bilenler bilir operasyona giderken toplu halde değil, dağınık gidersin ki, bir durum olursa hep birlikte can kaybı olmasın diye…. Unutmayın ki, bizim toplu halde şehirde yaşamamızı isteyenlerin bizimle ilgili toplu hedeflerinin olmadığını kim söyleye bilir. Her zaman söyledim yine söylüyorum. Eğitimi sekiz yıla çıkarmakta hedef imam-Hatiplerin önünü kesmek değil… İnsanımızı daha çok eğitmek hiç değil, çocuklarımızı topraktan koparmaktı.
Başardılar mı.?
Efendiler.!
Bizim şehirlerimiz kuşatılmıştı ki, bizler kurutuluş savaşını köylerden kazandık.! Kağnılar köylülerin, öküzler köylülerin, tarım arazilerinden elde edilen, arpa, buğday vb besinler köylülerin, AYŞE TEYZE, FATMA BACI, NENE HATUN vb. adını sayamadığımız yüzbinlerce isimsiz kahramanlar hep köylülerdi, değil mi.?
‘’KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR’’ deyişi öyle sıradan basitçe söylenmiş bir söz değildir… Bunları kaleme alırken gözlerim doluyor ve biliyorum ki, okurken sizlerin de gözleri dolacak. Zeytine ve zeytin yağına savaş açıp, ülkemize ‘’Sana Yağı’’ satmak için TRT’ye : ‘’Zeytin yağlı yiyemem aman Basmada fistan giyemem aman, Senin gibi cahile, Ben efendim diyemem aman’’ diye türkü yaptırıp, zeytin yağlı yemekleri aşağılık köylülük gösterip, kaynanaya saygıyı cahillik gösteren, sana yağını bize dayayıp, sonra bakalım ne kadar etkili olmuş diye bizi yağ kuyruğunda asker eden anlayışın evrende boş durduğunu mu sanıyorsunuz….. Bu evrende onların her zaman bir EVREN’i vardır..
O ambargolardan ders almayıp bakın CEHAPE zamanında böyleydi diyenler: VATAN SAVUNMASININ PARTİSİ OLMAZ.. O gün cehape’ ye onu yapanlar yarın sana da aynısını yapar. Gördük işte adamın bir twet atması ile ne hale geldiğimizi. Ve CHP bu ülkede 1950’den bu yana iktidar olmadı. Divane felsefesi ile bahanelerde teselli aramayın. Hiç düşünmez misiniz, denk bütçe yapan, askere, memura, emekliye, işçiye. %150 zam yapan REFAH-YOL hükümetini neden yıktılar..?
Söylemekten bıkmadan bir daha söylüyorum. Köyler de okulları hayata geçirelim. Okul var ve tek eksik öğretmen.! Öğretmen ise, elinde sabaha kadar düdükle taksi duraklarında çorbacılarda bekleyen bekçilerimiz… Güvenlik asker ile olsaydı, Çin güvenli ülke olurdu değil mi? Bak nasıl aciz ve çaresiz. Güvenlik bilimle olur. Bilimde eğitimle olur..
2. Dünyanın en kalabalık ülkesi olmak çok güçlü olmak anlamına da gelmez. Asıl güç bilgi ve bilimdir.
3. Dünyanın en çok Amerika dolarına sahip olman bir şeyi değiştirmez, asıl güç para değil paranın karşısında alınan mal ve hizmettir.. Yani beyler bakış açınızı değiştirin, göremiyorsanız gözlüğü değiştirin zira gözlerinizin hastalığı ilerlemiş… Asr suresinden aldığım yetki ile sizi uyarmaya devam ediyorum. Doğru yolda olana selam olsun.!