SİYASİ AHLAK.
Siyasi ahlak ve adalet olursa, enflasyon olmaz.
Enflasyon olmazsa faiz olmaz.
Faiz olmazsa kan emilmez.
Kan edilmezse huzur olur.
Huzur olursa dünya cennet olur!
Tüm bunlara ne sebep oldu?
Siyasi ahlak.
Eğer yaşadığınız diyarda faiz, enflasyon varsa orada siyasi ahlak yoktur.
ÇÜRÜME.!
Dilan ve Engin Polat çifti sizler ülkemizin eğitim ve öğretim seviyesini yansıtması açısından önemli örneksiniz.
İyi ki varsınız.
Nerden baksak elimizde kalan çürümüşlüğün ayyuka çıkmış halisiniz.
Sizinle ne kadar onur duysak azdır.
Geçmiş olsun ülkemize…
Sadece size değil.
Özellikle ülkemize.
Atatürk askeri olmanın suç olduğu yerde size asker olalım mı annem!!!
Bir gazeteci şöyle demişti.
“Sosyal çürüme bu.
Ekonomik olsa bi şekilde tamir edilir. Sosyal çürümeyi onarmak çok yıllar alır.”
İKİNCİ ÇÜRÜME.!
Değerli üretici ve esnaf dostlarım:
Ordu, Perşembe ve Fatsa’dan hastalıklı ve düşük randıman fındıkları 50 lira gibi rakamlara alıp, Giresun fındığına karıştırmak maharetiyle Bulancak ve Giresun’da 120 TL ve üzerinde satan bir çetenin varlığından haberdar olduk
Yöremizin ve ülkemizin itibarına leke düşüren bu aciz ve para düşkünü karaktersizlerin yaptıkları çirkin eylem bölgemize mâl olmasın diye esnaf ve üretici kardeşlerimizi bilgilendirelim.
Paylaşalım!
Anlatalım!
Dikkatli olalım.
Zira Giresun fındığı da, ülkemizin itibarı da ayağa düşmesin.
Bilginize…
SEBEPLER.!
“Bir ülkenin para arzının kontrolünü bana verin, o ülkede kanunları kimin yaptığı umurumda olmaz!”
(Amschel Rothschild)
Haklı mı?
Haklı!
Öyle zaman gelir ki koca ülke aldığı faiz parasının faizinin, faizini bile ödeyemez.
O gün kanunlar bile devleti idarede aciz kalır.
Çünkü polisiye tedbirlerle ekonomi idare edilmez.
Edemiyorsunuz işte!
Adam İngiliz vatandaşını ekonominin başına oturttu ve keyfine bakıyor.
Ekonomisi firavunun elinde olan ülkede açlıktan ölmüyorsanız tek sebebi canlı olarak işe yarıyor olmanızdır.
SONUÇ.
Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu biriken tedavi olamazken, mültecilerin ücretsiz tedavi olup ve ilaç masraflarının devlet tarafından karşılanması normal mi?
Osmanlı’nın son dönemi gibi yabancılara imtiyaz mı veriyoruz?
Kapitülasyonlar geri mi geldi?
Sahi bunu neden yapıyorsunuz?
Yoksa “mültecileri” Dünya Bankası ulus devleti yıkmak için mi fonluyor?
Öyle ya biz 10.000.0000’dan fazla mülteciyi bakacak durumda değiliz?
10.000.000 nüfusla ülke kurulur?
Sahi neden?
Düşünün neden?
Doğru yolda olana selam olsun.