Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören ardından Tıp Fakültemiz öğrencilerinin kurduğu müzik grubu Grup Asistoli’nin müzik dinletisiyle devam etti. Dinletinin ardından Tıp Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Canan Çelik İçen grup üyeleri öğrencilere teşekkür belgesi takdim etti.
2020-2021 eğitim öğretim yılında Tıp Fakültemizden birincilikle mezun olan Dr. İsmail Burak Yavuz konuşmasında, “Fakültemizin genç, dinamik, çalışkan ve hepsi birbirinden değerli hekim arkadaşlarım adına bu konuşmayı yapmaktan onur duyuyorum. Altı yıl önce zorlu bir sınavdan geçerek ülkenin dört bir yanından umutla, iyi hekim olma, insana hizmet etme idealleriyle toplandığımız Tıp Fakültesi’nin sonuna gelmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tıp Fakültesi eğitimine başladığımız ilk günden itibaren hekimin en önemli sorumluluğunun vicdani sorumluluk olduğu ve her şeyden önce zarar verme ilkesi kulaklarımızda çınlayan ilk öğüt oldu. Hızlı ilerleyen tıp ilminde kendimizi dinamik tutabilmek için ömür boyu öğrenmeye, araştırmaya devam etmemizi öğütleyen, tıbbın sadece bir bilim değil aynı zamanda bir sanat olduğunu hekimliğin esasen usta çırak ilişkisine dayandığını, hastanızla konuşun, fizik muayeneyi asla eksik bırakmayın, hastalık yoktu hasta vardır diyerek hekimliğin temel nosyonunu iliklerimize kadar işleyen değerli hocalarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.
İlkokuldan üniversiteye bizi her daim destekleyen Tıp Fakültesi’nin bitmek bilmeyen sınav dönemlerinin atmosferini kilometrelerce uzaktan bile bizlerle yaşayan. Çoğu zaman kendilerine yeterli vakit ayıramasak da bizi anlayışla karşılayan sevgili ailelerimiz bugün aslında hep birlikte mezun oluyoruz. Emeklerinizin kelimelerle karşılığı olmasa da sizlere teşekkürlerimiz sonsuzdur.” ifadelerine yer verdi.
Tıp Fakültemiz Birincisinin Duygulandıran Anısı
Öte yandan Tıp Fakültemiz birincisi Dr. İsmail Burak Yavuz konuşmasında kendi hayatında çok önemli bir yeri olduğunu ifade ettiği bir anısını anlattı.
“Konuşmama devam ederken hayatımda benim için ayrı bir önemi olan hikayemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Henüz altı yaşındayken ablamın hastalığı sebebiyle ailem İstanbul’a gitmişti. Eğitim ve araştırma hastanesinin çocuk hastalıkları servisinde ablamın tedavisi devam ederken ailem aynı serviste tedavi gören Giresunlu bir aile ile tanışmıştı. Bu zorlu tedavi sürecinde birbirlerine destek olmuş, muhabbetleri artmış ve hastane arkadaşı olmuşlardı. Aradan birkaç sene geçmiş ve yolumuz yeniden İstanbul’a düşmüştü. Hastanede tanıştığımız Giresunlu aile tarafından evlerine davet edilmiştik. Ablamın hastane arkadaşıyla tanışma fırsatı bulmuş ve beraberce oyunlar oynayıp güzel vakitler geçirmiştik. Yeni bir çocukluk arkadaşım olmuştu. On bir yaşına geldiğimde henüz benden bir yaş büyük olan çocukluk arkadaşım hastalığına yenik düşmüş ve aramızdan ayrılmıştı. Aradan yıllar geçmiş ve özverili çalışmalarım sonucu liseyi birincilikle bitirerek Giresun Üniversitesi Ömer Hekim Tıp Fakültesi’ni kazanmıştım. Evet yıllar önce tanıştığım çocukluk arkadaşım Ömer Hekim’di. İşte böyle güçlü bir duygusal bağ ile hekimliğe ilk adımımı atmıştım.” diyerek sözlerini noktaladı.
Törenin devamında söz alan Tıp Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Canan Çelik İçen konuşmasına programın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek başladı. Prof. Dr. Canan Çelik İçen devamında “Değerli Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can’a Fakültemize katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Kendisi bugün il dışında olması sebebiyle aramızda olamadılar ancak sizlere sevgi ve selamlarını iletiyorum. Ayrıca Fakültemize kuruluşundan itibaren emek veren tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. Yakın zamanda yeni hastanemize taşındık. Aksu’daki büyük hastanemizde hizmet vermeye başladık. Morfoloji binamızın da yakın zamanda ihalesi yapıldı ve temel atma töreniyle birlikte iki yıl içerisinde bitmesini bekliyoruz.
Pandemi sebebiyle aramızda olamayan mezunlarımızın değerli ailelerini candan kutluyorum. Sevgili Öğretim Üyesi arkadaşlarım öğrencilerimizin eğitiminde gösterdiğiniz özveri, fedakârlık ve katkılar için hepinize çok teşekkür ediyorum. Son yıllarda tıp eğitimi yolunda epey adımlar attık ve bu yolda bu adımları atmamızda emeği olan ve yakın zamanda aramızdan ayrılarak İstanbul’da görevine devam edecek olan Prof. Dr. Hülya Akan Hocamıza teşekkür ediyorum. 2023 yılında akreditasyon başvurusu planladık umarım gerçekleşir ve tıp eğitimi yolunda önemli bir aşama kaydederiz.
Şu anda Fakültemiz 112 Öğretim Üyesi ve 65 Araştırma Görevlisiyle donanımlı, bilgili ve çalışkan kadrosuyla çalışmalarına devam ediyor ve bundan sonra da öğrencilerimizin iyi bir eğitim alması, iyi birer hekim ve iyi birer insan olması için çalışmaya devam edecektir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Akabinde söz alan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hüseyin Peker konuşmasında, “Bugün kuşkusuz ayrı bir mutluluğa sahibiz. Otuz yedi öğrencimiz zorlu tıp eğitimini tamamlayarak mezun oldular. Ben öğrencilerimizi tebrik ediyorum, kutluyorum, bundan sonraki meslek hayatlarında başarılar diliyorum. Tıp eğitimi almak pek çok genç öğrencinin hayalidir. Ailelerin önemli bir kısmı çocuklarının doktor olmasını arzu ederler. Dolayısıyla hemen hemen tüm toplumlarda doktorluğun meslek olarak diğer mesleklere göre ayrı bir itibarı ve prestiji vardır. Tabii ki Tıp Fakültesi’ni bitirmekle eğitim öğretim tamamlanmış olmuyor. Bundan sonrada hayatınız boyunca kendinizi yenilemeli teşhis ve tedavide dünya literatürünü takip ederek yeni yöntemleri en kısa sürede uygulamaya başlamalısınız. Amacınız en iyisini gerçekleştirmek için çalışmak, gayret etmek, mücadele etmek olmalıdır.” dedi.
Tören Tıp Fakültemiz Öğretim Üyelerinin öğrencilere temsili diplomalarını vermeleri, Fakülte birincisinin mezun kütüğüne ismini çakması ve mezun öğrencilerin kep atma merasiminin ardından son buldu.